Eski (Retro) Strateji Oyunları – Unutulmaz Efsaneler (90’lar, 2000’ler)
Strateji oyunu türü ilk olarak 1970’lerde ortaya çıktı. 1972 yılında ortaya çıkan Invasion bu türün ilk örneklerinden birisi olarak kabul edilir. Ancak strateji oyunları gerçek meyvenelerini 90’lar ve 2000’lerde vermeye başladı. Şuan günümüzde efsana olarak anılan pek çok IP bu dönemde ortaya çıktı. Biz de sizler için unutulmaz retro strateji oyunlarını bir araya getiren bir liste oluşturduk. Listedeki oyunları 1990’lar, ve 2000’ler başlıkları altında ele aldık. Umarım keyif alacağınız bir yazı olacaktır.
1990’ların Efsane Strateji Oyunları
Sid Meier’s Civilization (1991)

Sid Meier’s serisinin ilk oyunu olan Civilization, 4X strateji türünün temellerini atan ilk örnektir. Bundan önceki strateji oyunları yalnızca savaş üstüne kuruluyken bu oyun savaş dışı mekanikleri de oynanışa dahil etti. Diplomasi, kültür, bilim vb. mekanikleri de kullanarak geniş bir strateji deneyimi sundu. Zaten serinin şimdiye kadar 6 oyun çıkartması da bunun en büyük örneği.
Warcraft: Orcs & Humans (1994)

Blizzard’ın çıkış yaptığı bu gerçek zamanlı strateji oyunu, insanlar ve orklar arasındaki savaşı konu alıyordu. Oyuncular kaynak toplayıp binalar inşa ederek ordularını büyütüyor ve düşmana saldırıyordu. Bu mekanikler RTS türüne daha yeni dahil alıyordu. Warcraft, sonrasında gelen RTS oyunlarının önünü açtı. Ayrıca Warcraft evreninin temelleri de bu oyun ile kurulmuş oldu ve Blizzard için de büyük bir evrenin başlangıcı oldu.
Command & Conquer (1995)

Westwood Studios tarafından geliştirilen Command & Conquer, gerçek zamanlı strateji türünü zirveye taşıyan yapımlardan biri oldu. Hem sinematik anlatımı hem de hızlı oynanışıyla döneminin en popüler strateji oyunları arasına girdi. GDI ve Nod arasındaki mücadeleyle başlayan seri, sonradan farklı evrenlerde geçen oyunlarla genişledi. Özellikle çok oyunculu yapısıyla strateji dünyasında iz bıraktı.
Age of Empires (1997)

Gerçek zamanlı strateji dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Age of Empires, tarihi temasıyla fark yarattı. Oyuncular çağ atladıkça yeni teknolojiler açıyor ve medeniyetlerini geliştiriyordu. Hem savaş hem ekonomi yönetimini harmanlayan bu yapı, serinin başarısında büyük rol oynadı. Age of Empires’ın başarısı sonraki oyunlara da önemli bir ilham kaynağı olmuş oldu.
StarCraft (1998)

StarCraft ilk bilim kurgu temasına sahip olan oyun olmasa bile mekanik dengesini çok iyi kurarak temanın büyük merak çekmesini sağladı. Zerg, Protoss ve Terran isimli 3 tane farklı ırk bulunan bu oyunda her ırka özgü mekanikler vardı. Bu da oyuna gerçek bir derinlik kattı. Ayrıca temel bir hikayesinin bulunması, ara sahneler kullanması ve görev tasarımları da dönemine damga vurdu.Güney Kore’de e-spor kültürünün temel taşlarından biri haline gelen StarCraft, yalnızca bir oyun değil, bir fenomene dönüştü.
2000’ler Başlarının Unutulmaz Strateji Oyunları
2000’li yıllar strateji türünün iyice olgunlaştığı dönem oldu. Grafikler gelişti, yapay zekâlar daha akıllı hale geldi ve oyun dünyasında RTS ile sıra tabanlı strateji birbirinden farklı yönlere evrildi. Bu dönemde çıkan oyunlar hem mekanik anlamda yenilikler sundu hem de mod desteği, çok oyunculu yapı gibi unsurlarla oyuncu topluluklarını büyüttü. Özellikle Total War, Civilization ve Stronghold gibi seriler bu dönemde kalıcı hayran kitlelerine ulaştı.
Stronghold (2001)

Stronghold, gerçek bir kale simülasyonu olarak ilginç bir deneyim sundu. Oyuncular sadece düşmanla savaşmakla kalmıyor, aynı zamanda halkın refahını da ve kale içindeki ekonomik aktiviteleri de gözetmek zorunda kalıyorlardı. Ekonomi, moral ve üretim dengesi oyunun en önemli parçalarındandı. Savunma üzerine kurulu yapısıyla klasik RTS formülüne yeni bir soluk getirdi.
Warcraft III: Reign of Chaos (2002)
Warcraft III, klasik RTS yapısına RPG öğeleri katarak türde büyük bir değişim yarattı. Kahraman birimler, seviye atlama ve özel yetenekler oyuna derinlik kattı. Aynı zamanda DotA’nın da doğduğu zemin oldu. Hikâyesi, atmosferi ve sinematik anlatımıyla Blizzard’ın ne kadar usta bir anlatıcı olduğunu bir kez daha gösterdi.
Total War: Rome (2004)

Total War: Rome, sıra tabanlı strateji ile gerçek zamanlı savaşları birleştiren yapısıyla dikkat çekti. Roma İmparatorluğu’nun yükselişini konu alan bu oyun, tarih temalı stratejiye yepyeni bir seviye getirdi. Harita üstünde diplomasi ve şehir yönetimi yaparken, savaşlarda binlerce askeri yönetmek oyunculara eşsiz bir deneyim sundu. Serinin klasikleşmiş oyunlarından biri hâline geldi.
Civilization IV (2005)

Sid Meier’s Civilization serisinin dördüncü halkası olan bu oyun, mekaniği daha da geliştirdi. Din, kültür, casusluk gibi yeni sistemler eklendi ve diplomasi daha anlamlı hale geldi. Ayrıca modlama topluluğu sayesinde oyunun ömrü uzadı. Bir medeniyeti sıfırdan alıp uzaya taşıma hissi bu oyunda zirve yaptı diyebiliriz.
Company of Heroes (2006)
II. Dünya Savaşı’nı konu alan Company of Heroes, RTS türüne sinematik bir hava kattı. Bu dönemlerde strateji oyunlarında sinematik deneyim daha önce pek görülmüş bir şey değildi. Gerçekçi siper alma sistemi, yıkılabilir çevre ve birlik davranışları oyunu farklı kıldı. Mikro yönetim ve taktiksel kararlar önem kazandı. Yani sadece ordu basıp saldırayım taktiğinin bu oyunda bir önemi yoktu. Gerçekten savaş alanı için bir strateji geliştirmeniz gerekiyordu. Özellikle görev tasarımlarıyla ve atmosferiyle dönemin en kaliteli yapımlarından biri oldu.